SİNEMA TV 1001 Yayın Akışı

Ünlü aktör Don Cheadle'ın ilk uzun metrajlı yönetmenlik girişimi olan filmde ünlü aktör filmin başrolünü Ewan McGregor ile paylaşıyor. Sinemaseverler, usta müzisyen Miles Davis'in hayatının dönüm noktalarını keşfederken, müziğinin felsefesinin de bir kere daha üzerinden geçme şansı bulacaklar!

2. Dünya Savaşı'nda ismini tarihe yazdıran Lyudmila Pavlichenko'nun gerçek yaşam öyküsü… 1941 yılında orduya giderek savaşmak zorunda olduğunu öğrenen öğrenci Lyudmila, kısa süre sonra keskin nişancılık konusunda doğal bir yeteneği olduğunu kanıtlar. Lyudmila'nın yeteneği, Almanlar için büyük bir tehdit haline gelince, kızı öldürmeye karar verirler. Her şeye rağmen hayatta kalan Lyudmila, Beyaz Saray'a kadar gidecektir.

16 yaşında bir genç kız olan Angelica, çok nadir bir kanser türü olan miyelodispastik sendrom ile savaşmaktadır. Sağlık sorunlarına rağmen hayatı normal bir insan gibi yaşamaya çabalarken, diğer yandan da hayata veda etmeden önce bir kez aşkı yaşamak ister.

Cerrah olan Kim Yun-Seok çok ciddi bir hastalığın pençesindedir ve fazla ömrü kalmamıştır. En çok istediği ise bundan 30 yıl önce ölmüş olan kız arkadaşını tekrar görmektir. Bir gün tanıştığı gizemli yaşlı bir adam ona 10 tane hap verir. Haplar Kim Yun'a zamanda seyahat etme ve kendi gençliğiyle karşılaşma şansını tanıyacaktır…

İrlandalı bir spor yazarı olan David Walsh, bisikletçi Lance Armstrong'un Tour de France sırasında doping yaptığından şüphelenir ve konu hakkında kanıt toplamaya başlar. Geçirdiği kanser rahatsızlığından sonra 1999 yılında parkurlara her zamankinden daha da büyük bir kararlılıkla geri dönen Armstrong'la ilgili açılan soruşturmalar sporcunun kupalarının neredeyse hepsinin elinden alınmasıyla sonuçlanmıştı.

Beau Hutton yıldızı yeni yeni parlayan bir şarkı sözü yazarı, Kelly Carter ise altın çağları geçmişte kalan olan, orta yaşta bir country şarkıcısıdır. Tanışmaları ikisine de farklı açılardan ilham kaynağı olur. Öte yandan Kelly'nin menajer kocası da, eşinin kariyerini yükseltmek için, içerisinde eski güzellik kraliçesi Chiles Stanton'un da olduğu bir turne organize eder. Beau da bu ilişki ağına katılınca, dengeler karışır...

1941 yılında Afro-Amerikan Avukat Thurgoos Marshall ile genç bir Yahudi Avukat olan Sam Friedman ortaklık kurar. Birçok davaya bakan ortakların eline bu sefer farklı bir dosya gelir. İki avukat bu kez, sosyetenin tanınmış bir simasının cinsel saldırı ve cinayet girişimiyle suçladığı siyahi şoförün davasını üstlenir.

Pek başarılı olmayan Cleveland Indians beyzbol takımı en son 1948 yılında şampiyon olmayı başarmışdır.Fakat daha sonra başarıyı Giantslara kaptırmışlardır.40 yıl sonra Donald Phelps isimli takımın lideri hayatını kayb edince işler karışır.

Boston Globe gazetesinin tuttuğunu koparan araştırmacı gazeteci ekibi Spotlight, Katolik Kilisesi'nin taciz soruşturmalarına gözlerini diker. Bir yıl süren araştırmaları sonunda kendilerini, onlarca yıl boyunca hiyerarşinin en tepesinden en düşüğüne, yüzlerce kişiyi etkilemiş dünya çapında bir davanın içinde bulurlar.

Japon film endüstrisinin ustası Yoji Yamada'nın (The Tora-san dizisi, The Yellow Handkerchief, A Class to Remember ve diğerleri) yönettiği ilk uzun metrajlı sinema filmidir. Alt kademeden bir samuray olan Seibei Iguchi (Hiroyuki Sanada) duldur, 2 küçük çocuğu ile yaşlı annesini düşük maaşıyla güçlükle geçindirmektedir. Her akşam, alaca karanlıkta işten çıktıktan sonra evine gidip başka işler bulmaya çalışmaktadır, bu yüzden de tüm arkadaşlarının yemeğe gitme, içki içme gibi tekliflerini reddetmektedir. İş arkadaşları ona Twilight Seibei (Alacakaranlık Seibei) adını takarlar. Bir gün Seibei, çocukluk aşkı Tomoe'yi (Rie Miyazawa), kocasının dayağından kurtarır. Kılıç kullanımındaki ustalığından ötürü ait olduğu grubun üst düzey samurayları ona bir samurayı öldürmesini emrederler. Görevlendirildiği tarihte Seibei duygularını Tomoe'ye açar ve ardından gider. Büyük bir evde gizlenen düşman oldukça iyi kılıç kullanan biridir ve dövüşleri kolay olmayacaktır...

Amelie, Paris'te garsonluk yaparak, kendine özgü bir dünyada yaşayan saf, çekingen ve masum bir kızdır. Annesinin beklenmedik ölümü ve babasının soğuk tavırlarından kaynaklanan travmalar yaşayan Amelie, boş şeylerle uğraşarak kendisine eğlence yaratmaya çalışır. Aslında hayatı sıkıcı bulduğu için kendisini son derece yalnız hissetmektedir. Bu kısır döngü, bir gün evde bulduğu eski bir kutu ve bu kutunun sahibini keşfetmesiyle beraber değişecek ve hatta çok merak ettiği bir duygu olan aşkı keşfetmesine neden olacaktır.